Kelimeler parmaklarının ucunda düğümleniyor,izin verilmiyor aksın cümlelere.Bir kaç harfin toplamı yazılmak istenen aslında. Çare olmadığından yağmura bırakılıyor,yağdıkça ıslanıyor sessiz düşler.. Cama düşen damlalarda şekilleniyor.
Duyulmayan isyanlar öyle boyutlara ulaşmış da,zaman çaresiz kalmış. Ne unutturabiliyor,ne de acını azaltıyor....ve eksik yaşamaya mahkum ediliyor kalp,eksik çarpmaya,eksik sevmeye..
Özlem öyle bir fırtına ki önüne çıkan esarete yenik düşmüş tüm özneleri sürüklüyor izinsiz.. Duygular keşke'lerin yumağında,ama'ların suskunluğunda çoğalıp gidiyor. Nereden düştüğünü anlamıyor düşünceler uçurumuna..Üzülüyor sadece,siyah beyaz filmlerin buğulu gözleriyle bakınıyor etrafa..
Kalemin dile gelmesi ne güzeldir böyle zamanlarda,kağıtla oynaşması ayrı bir hazdır. Susmasını istemezsin hiç,fonda huzurlu bir tını da varsa.. Ama genelde anlatılmaz yabancı fikirlere hissedilenler. Kan ter içinde kalır geceler. Kırık aynanın dağılmış parçalarında bütünü görmeye çalışır..
Köşelerde kalmış bir iki yudum huzura hasret tükenir ömürler. Her biri yüzlerce acının hikayesini anlatan çizgiler düşer yüzlere..
ve bir nefes daha tükenir söyleyemeden..Sadece sever ve gider 'o' bilmeden..
Ne de güzel yazmışsın eline sağlık. Arka fona bir şarkı alıp bitmesin isterdim bu yazı.
YanıtlaSilTeşekkür ederim,beğenmene sevindim. :)
YanıtlaSil